26 Temmuz 2014 Cumartesi

AŞK ENERJİNİ YENİLE


Sakin olun ve kendinizi dinleyin… Ne istediğinizi şimdi içinize sorun ama sorarken kendinize karşı çok dürüst olun: bunlar gerçek duygu ve düşünceleriniz mi?.. Çok rahat edebileceğiniz bir pozisyonu alın; uzanın ya da yatın gözler kapalı… Tüm “ama, belki, olur mu ki”lerden uzaklaştınız şimdi, o hayalinizin amacınızın en son sahnesine gelin… Olmuş’u görün şu an siz sevgi’desiniz. Siz sevgi oldunuz çünkü en sevdiğiniz an’ın enerjisi ile sarmalandınız. Titreşiminiz o çok istediğiniz şey’in oluşu ile aynı frekansta. O şimdi yola çıktı, evren mesajı aldı, size doğru bir akış başladı. “ve öyle de oldu” demeyi sakın ihmal etmeyin. Eğer gerekiyorsa şimdi bir adım atın.

SEVGİ konusu ile ilgili geçmişten, aileden, eski aşklardan ya da eski yaşamlardan gelen sorunlar var ise büyük ihtimalle bugün kendinize güzel bir aşk dünyası kuramıyorsunuz. Aşkta başarı ilk önce kendiniz tanımak ve sevmekle başlıyor. OLUMLAMA ÖNERİLERİ: ben sevgiyim*sevgide kalıyorum*sevilmeye layığım*sevgi bana güven veriyor*sevgi alır sevgi veririm*bana sevgi gelir ve benden sevgi çıkar* sevgiyi paylaşırım*

Düşünceden çok daha etkili olan spiritüel silah: her zaman canlandırmaktır. Düşündüğünüz şeyi aynı zamanda canlandırmanız gerekir hem de sık sık ve uykuya dalmadan önce. Alfa frekansında yani… Ayrılık, aldatılma, yalnızlık imgelemesi yapan biri düşüncesinde “mutluluğu” yaşatsa da olumsuz bir son ile karşılaşabilir. Canlandırma düşünmenin bir tık ötesi olduğu için ne düşündüğünüz kadar gözünüzün önüne neleri getirdiğiniz de çok önemlidir. “Ya şöyle olursa’” dediğiniz şeyi evren bir emir olarak algılar ve size yaşamınızda önünüze çıkarmak için çaba göstermeye başlar. Sessiz ve dingin anlarınızda sorular sorarken çok dikkat edin. Sorulara cevaplar gelir, olumsuz da olsa…

Aşkta çok fazla çaba göstermeden mutlu olan kişiler de görürüz kimi zaman etrafımızda. BU kişiler zamanında yaptıkları iyiliklerin ya da katlandıkları olayların şimdi kaymağını yiyor da olabilir. Geçmişte yapılan bir iyiliğin karşılığı güzel bir aşk ve mutluluk ile kapımızı çalabilir. Karma’ya güvenin sandığını gibi kötüler kazanmıyor, iyilik gün gelip yerini buluyor. Bence iyilik yapın denize atın, kimse görmese evren her daim görüyor biliyor. Bazen de çok tuhaf bir biçimde kendimize şaşırarak bir önceki ilişkimizde bize yapılan yanlış bir davranış şeklini model alıp biz mevcut ilişkimizde sergileriz. Kötü olanın enerji olarak üzerinde çok fazla durmak, olumsuzu enerji olarak büyütmek, oluşturmaya sebebiyet veriyor. Bazen de kişi tamamen ters tepki ile “o ilişkide fazla iyi oldum artık ben de bencil davranıcam” diyerek yeni aşktan hırsını çıkarıyor. Geçmişte aşkta yaşadığımız çoğu yanlışın bedelini bazen hiç de haketmeyen kişilere ödetebiliyoruz. Bir önceki aşk hikayenizde eğer belirli bir tutumla alakalı kendinizi suçlarsanız yeni gelecek bir sonraki ilişkide bunun tam tersi ya da telafisi şeklinde hareket etme durumunuz da var!

İyi olmak beklenmedik anlarda aşk yaşamınızı destekler, hep iyi biri olmaya devam edin. İyiliğinizi sömürenlere de teşekkür edin onlar sizi daha da bilge yapıyor ayrıca onlar sizin iyiliğinizi anlamayarak size sevap kazandırıyor, kendileri ise sürekli karma yolunda puan kaybediyor. Allah herşeyi görüyor biliyor, her zaman kulların görmesi gerekmez. Herkes herşeyi bilebilseydi sınanmak için buraya da gelmezdik zaten. Enerji geri döner, dışarıya verdiğiniz aşk ve cazibe enerjisi her zaman görülür, aşkta sorun yaşayan her zaman geriye dönüp bakmalı: geçmişte başkasına mı sevgisizlik enerjisi yolladı, kendine mi değersiz davrandı?.. Ne verirseniz onu alırsınız, “korku” katmadığınız sürece aşkta zaten büyük sorun çıkamaz. “Bu da beni terk ederse” diye başlanan ilişkide ise terk edilme garantilidir. Kötü düşünce bazen iyi düşünceden hızlı dönüş yapar bizi bulur, “birşeyi 40 kere söylersen olur!” sevgilinize “bıktım artık senden” derseniz 40 kere o da gidince suçlu sizsiniz, o değil. Git demiş oluyorsunuz o da ne yapsın gidiyor. Aşk karmamız kayıt altında, ilk aşk son aşk hepsi kayıtta. Kimin canını yaktınız, nerede korktunuz, kime haksızlık yaptınız, kimse önce pas verip sonra bıraktınız, kim sizin yüzünüzden üzüldü, kendi değerinizi bilmeden nerelerde yanlışlar yaptınız… Bunları bulun, hatta yazın. “Aşkta Kul Hakkı” çok önemli bir konudur. Bilerek yapılan “can acıtma” karşılıksız kalmaz, eğer kendinize karşı bilerek kötülük yapıyorsanız bu da başka bir kul hakkı sayılır. Bazen kötü ve anlayışsız aşkları karma borcu ödemek için de yaşamımıza çekmiş olabiliriz. Birşeyi yaşamak değil onu neden yaşadığınız çözmek önemli. Bu kitapta “ikinci kadın”lara geniş yer verdim başka bir bölümde, saf ve gerçek aşka tabi ki saygım var, biz işimiz gereği yargılamayız da ama bazı hallerde “ikinci kadın” olmak da karma borcu yaratır. En ağır karma borçlarından biri de “sevenleri ayırmak”…

Sizi mutlu etmeyen aşk inançlarınızı hiç beklemeden şimdi değiştirin.
Aşk konusunda sorun yaşadığınız kişiyi affedin, onun iyiliğini isteyin.
Aşkta başarısız olduğunuzu kod’lar buna inanırsanız, evren size olumsuzu sunmayı borç bilir.
Başkalarının aşk yaşamlarına destek olun, şifa verin.
Kayıt Meleği gerçek niyetinizi ve eyleminizin iç yüzünü biliyor, saklanma diye bir şey olamaz.
Çok büyük bir evrensel bilgisayarda hepimizin aşk kayıtları, karmik hesapları tutuluyor, ruhlarımızın bundan sonra neye ihtiyaç duyacağı da…
Sağlam bir aşk geleceği için affedin, affedilin, karmadaki aşk borçlarını ödeyin.


Başınıza gelen aşkla ilgili felaketlerin bazı sebepleri var. Bunları siz de oluşturmuş olabilirsiniz, onları yaşamayı ruhsal gelişim için tercih ediyor da olabilirsiniz, bilinçdışınız böyle inanıyor da olabilir. Dünyada deneyimler ile derslerimizi alır, bu boyuttan mezun olmaya bakarız. Çok iyilik yapan kendine bir şekilde kredi de açmış olabilir. Gelecekte belki de bu kredileri kullanmak isteyebilirsiniz. Dünyadaki maddi manevi zorlu koşullar aşka da yansır, aşkta gerçekten mutlu olan az sayıda kişi görürüz. Bu da sınanmanın bir parçasıdır, bize büyük gelişim fırsatlar sunan ani kayıplar, eş ölümleri, aldatılma, ani terk edilmeler, düğüne 5 gün kala ortada bırakılmalar bize hep birşeyleri öğretmek içindir. Direnç göstermeyin, isyan da etmeyin tüm olan biten hayrınıza ve yaşam dersleri ile dolu. Başka türlü gelişim olmazdı…


                                   TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                            "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU
           KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için: 0535 307 95 28
F                  facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu

14 Temmuz 2014 Pazartesi

İLİŞKİLER VE SPİRİTÜEL YASALAR

Aşka dair bir konuda direnç göstermeye başladığınız anda, evren size hangi mesajı sunmak istiyor bunu keşfedin. Aklınıza ayrılık geliyorsa bunun kökü nedir sizde, aldatma korkunuz varsa hangi geçmiş olayınız bunu sizde körüklüyor, yalnızlık veya bağlanma ile ilgili olumsuz enerji ve düşünceler sizi sardıysa yüzleşme için konunun kaynağını bulabiliyor olmalısınız. Aşktan ne istediğinizi bilmek çok önemlidir, yaşam çok değerli, boşa zaman geçirmiyor olmalıyız. Gerçek duygularımıza sahip çıkmalıyız ve bir yandan layık olduğumuz bir aşkı çekiyor olmalıyız. Enerjinizi yükselten ve paylaşımcı bir partneriniz yoksa kendinizdeki eksik enerjiyi bulun dönüştürün. Ne istediğinize karar verin, onu hızla gerçekten isterseniz yaşamınıza çekebileceğinizi de unutmayın. Gerçekten karar verildiği anda, sizden mutlu coşkulu etkili enerjiler çıkmaya başlayacak.

Aşkta herşey yansımadır. Sizde ne varsa iç dünyada yani bu yansır. Siz yansıtırsınız, evren onu size geri sunar, yansıtır tekrar. Dünyada muhteşem bir aşk eğitimi almak üzere bulunuyoruz. Hata yapmış olmak sizin enerjinizi düşürmemeli, muhteşem yaşam dersleri aldınız ve şimdi yola daha bilinçli devam ediyorsunuz. En derin hırs, istek, tutku, korkularımız beklenmedik an ve ilişkilerde bazen önümüze sunulur. Olan biten herşey bizimle ilişkili. İçinizde olan dışınızda da olur, yani yaşamımızda bulunan kişiler bizim bir özelliğimizi bize yansıtmak için geldiler. Çok kıskanç ise siz de belki öylesiniz, aramıyor sormuyorsa belki sizdeki kaybetme korkusu durumu tetikliyor. Aşkta yansıma yasasını derinlikli olarak keşfettikçe çok daha rahat ve mutlu olursunuz. Aşkta birlikte olduğunuz kişiyi değiştirmek diye bir şey yoktur; ya o aşk bitecek ya da siz değişip-dönüşüp daha doğru bir ilişki yaratmaya bakacaksınız. Değişmesi gereken o değil, en azından ilk etapta. Siz değişin çünkü bu yoğun mesaj size gelmiştir.

Kendinizde rahatsız olduğunuz ama bilinçaltınıza ittiğiniz özellikler yaşamınıza giren aşkınızla bir mesaj olarak çoğu kez size iletilir. Bir sevgilinizin ya da eşinizin hangi huyu ya da davranışı sizi çok rahatsız ediyorsa, tam da o konuda sizde çözülmemiş bir sır vardır. Gerçekten hoşlandığımız karşı cinsten kişiler de bizdeki olumlu özellikleri çağrıştırdığı için onları seçebiliriz. Herşey yansımadır, herşey yansır.

Yaşamınıza giren kişinin neden geldiğini bulabilmeniz için sezgileriniz hep devrede olmalı. Yansıma yasalarını anladığınız anda, aşk yaşamınız size neler anlatmak istiyor bunu bulacaksınız. Bu durum spiritüel anlamda da size büyük farkındalık katacak. Dünyadaki aşk yolculuğunuza ışık tutacak ve sizi geliştirecek “yansımaları” bulunca kendinize şaşıracaksınız. Size yansıttığı bir tutum veya tavır için aşkınızı suçlamayın, hele de benzer bir sorunu daha önce farklı bir kadın/erkekle yaşadıysanız. Değiştirmeye de kalkmayın: içe dönün. Dünya yani yaşam bize bizde olanı verir, sevmeyi bilmeyen biri doğal olarak gerçek aşkın merkezinde olduğu bir ilişkiyi de seçemeyecek. Bizim dışımızdaki herşey yine bizimle ilgili. Aşkınızı sürekli sizi aramaması ile ilgili suçluyorsanız gidip bulun: ARAMAMASININ SİZİN İÇ DÜNYANIZ İLE İLGİSİ NEDİR… Aşkta karşı tarafta kendimizi görürüz, duyarız, anlarız, eleştiririz. Aşkınızı mükemmel görüyorsanız o da sizin kendi mükemmelliğiniz aslında…

Aşkta istenmediğini düşünenler kendini sevmeyenlerdir. Aşkta çoğu kadın kendi güvensizliğini erkeğe yansıtır ve adamı yıldırır! Sürekli ahlaktan bahsediyorsa yeni tanıştığınız erkek, kendi ahlaksız geçmişini saklamak istiyor da olabilir. Birçok ilişkisine güvenmeyen ev kadını, eşini sadakatsiz olmakla suçlar. Bu da bir özgüven sorunu. Bazen de kendi içimizdeki olağanüstü güzel yanları göremiyoruz veya kabul edemiyor, kendimize konduramıyoruz. Bu durumda bu güzel özelliklerimizi fazlaca ve dışa vurarak taşıyan bir adam veya kadın bulup ona hayran olmaya çalışıyoruz. Ne olursa olsun, sonuçta “bizimle ilgili”.

Aşkta çoğu kişi ilişkisinde yıllar geçirmiş olsa da hala sadece kendini görüyor. Karşısındaki kişiyi tamamen kendi kattığı anlam ile tanıyor. Bu hem gerçek hem de kısır bir durum. Sizin aşk yaşamınıza başka bir kişi sizin yaşamınızı ele geçirip yaşasa, mutlaka kendine göre yaşar. Kimse bir diğeri ile aynı değildir. Kendisinden sorumlu olmayı başarabilmiş güçlü bir birey kendindeki herşeyi yansıtmaz, kendiniz ile yüzleşin. Toplumdaki çoğu kişi, seanslarımdaki çoğu danışan “kim olduğunu bilmeden” yaşıyor. Aşk koçluğu, melek danışmanlığı, quantum ve diğer çalışmalar her zaman ve sadece aslında KENDİMİZİ TANIMAK için.

Aşkta kısmeti kapatan ana konulardan biri “”bağımlı olmak”… Bağımlı olmaya meyilli bir enerjiniz varsa karşınıza çıkan kadın veya erkekler bunu seziyor, hatta sizden kaçıyor da olabilir. Bu özelliğiniz ayrıca sizi aşağıya çeker. Gereksiz ve zorlayıcı enerji geçişleri kişilerle aramızda gelişir, bunlara eterik kordon da denebilir. Bu alandaki bazı teknikleri melekler bölümünde bu kitapta bulabileceksiniz. Kıskançlık, kin, öfke, suçlama anında aşkınızla aranızda bir bağ, kordon geliştiriyorsunuz. Bu bağ kesilmediği sürece ne o kişiyle iletişiminiz toparlanıyor ne de yeni ilişkiler düzgün gidiyor. Değişik bir bağ veya geçiş enerjisi ile Kuzey Kutbundaki birini bile yaşamınıza davet edebilirsiniz. Olumsuzluk yaşadıktan sonra affetmek, yanlış bağı kesmek önemlidir. Bu bağ kesilince oradaki iletişim bitmez, sadece olumsuz geçiş şifa bulur. O kişiyle aranızdaki olumsuzluğu sürekli düşünerek o bağı çok kalın bir halat haline de dönüştüren ve olumsuz enerjinin içinde kendini boğan da yine sizsiniz. Yeni bir aşk ve ilişkiye başlarken eskiler ile veda şarttır. Eski ile kordon bağları kesilmediyse, yeni aşk yine aynı dersi vermek için de gelmiş olabilir. Geçişten tüm yaşam dersleri alındıysa aynı tür aşık kapınızı çalmaz. Doğru olan gelir. Gerçekten affetmek (acı ve yoğunluğun bitişi) bu yanlış bağları keser. Geçmişi affetmek geleceği aşk ve ilişkilerde özgü, mutlu, huzurlu kılmak için şarttır. Gerçek sevgi “kabul etmektir”, şart koymamaktır. Aşkınızı kabule geçin ve olduğu gibi görün, o zaman sizinle tüm muhteşem yanlarını sevgiyle paylaşacak. Bazı şart ve beklentilere bağlanan ilişkilerde gerçek aşk olamaz, barınmaz. Gerçek aşk olanı alır.


Aşkta ve ilişkilerdeki tüm utanç, başarısızlık, cinsel yanlış anlaşılma, suçluluk duyguları bizi geçmişe bağlar, geçmişte tutar. Geçmişteki siz’i affetmeden gelecekte yeni bir siz oluşmaz. Geçmişin görevi bitti, yaşandı dersler alındı, şimdi özgür ve mutlu olma zamanı. Bağlılık, bağımlılık temelinde korku taşır. Çoğumuz bağımlı olup birilerine, bunu gerçek sevgiymiş gibi hem çevremize hem de kendimize yutturmaya çalışırız. Bağlılık koşullu sevgidir, yani gerçek sevgi değildir. Spiritüel anlamda yol alabilmiş biri gerçekten sever, koşullar onun menfaatine uydu diye değil. Sevdiğinizi tamamen özgür bırakın, o sizinse zaten sadece size gelir. Sevdiğiniz biri gerçekten isteyerek gittiyse ve ilişkinizi kesin olarak bittiyse, bir zaman sonra onun adına da sevinebiliyor olmanız gerekir. Ego ile aşkı toplumda çoğu kişi birbirine karıştırır. İlişkilerdeki başarı ve başarısızlığın ardında gizlenen çocukluğumuzdaki anne-baba ile olan ilişkilerimiz de tabi ki çok mühim. İlk kadın ve ilk erkek olarak ilk ilişki olarak hep onları gördük ve kod’ladık çünkü.
                                      TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                            "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU
           KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için: 0535 307 95 28
F                  facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu

6 Temmuz 2014 Pazar

AŞK VE ENERJİ

Aşkta tabi ki seçim özgürlüğümüz var ama siz anlasanız da anlamasanız da ruhunuz sizin spiritüel gelişiminiz için en doğru yolu bilir onu seçer, bu yol dikenlerle dolu olsa bile… Ben dışarıdan ne kadar anlatsam bazen yetersiz kalıyor, danışan o adamın indireceği darbeyi görmek istiyor veya evli bir kadın ile aşk yaşamaya kalkan bir danışan yarattığı karma borcunu yıllar sonra görerek benim çok önceleri anlattığım bir detayı sonraları idrak ediyor. Çoğu danışanda ayrıca “zaman koyma huyu” da var… “Eee dediklerin olmadı?!” çok duyarım bu lafı da, kızmam asla herkesin anlama seviyesi farklı, içimden gülerim beklerim. Gün gelir geç de olsa dediklerim yaşanır, danışan gelir yine sorar “Peki neden çok geç oldu?” ben de o an konunun benle değil enerjilerle ve kendisi ile sadece alakalı olduğunu izah ederim. Çok isterken akışı bloke ediyoruz…  “Arasın arasın” derken adamla aranızdaki enerji bloke oluyor, korku sinyalleri göndermiş oluyorsunuz, gerçekleşmiyor. Siz işi unutunca enerji serbest kalıyor akış başlıyor. Herşeye Allah karar verir, herşeyi Allah bilir. Ben sadece sezgilerime güvenirim. Oluyorsa da olmuyorsa da için dön…
Aşk sizi mutlu etmiyorsa aşk falan değildir, o başka birşeydir. Bir derstir, bir imtihandır, bir yanılsama da olabilir. Onun ne olduğunu mutlaka bulun ve yüzleşin. Aşkınızın iç yüzü bedeninizde de kendini ala verir. Aşk güzelleştirir, fiziksel olarak kendinizi aynada güzel bulmuyorsanız, çökmüş gibiyseniz, kilo alıyorsanız, ağrılarınız varsa bu aşkta yani ilişkide sorunlar vardır. Enerjinizi daima kontrol edin. Mesela, duygusal ya da cinsel açıdan kırıldıysanız kilo alabilirsiniz. Karın ve kalça bölgenizde yağlanma başlayabilir. İlişkinin bütün sorumluluğu size göre sizin omuzlarınızdaysa sır ve omuzlarda ağrılar başlayabilir. Bedeniniz aşktaki duruşunuzu simgeleyen enerjilerle doludur. Kalp ağrıları ve hastalıkları yaşamı boyu aşkta darbe alan kişilerde görülebilir. Aşkınızın size yaptıklarını bir türlü hazmedemiyorsanız, midede yanma veya hazımsızlık sorununuz başlayabilir. Sancılar aşkta mutsuzluğu işaret edebilir. Duyma işitme sorunları da zamanında aşık olduğunuz kişinin size yönelttiği acımasız sözlerden sonra geliştirdiğiniz bir durum da olabilir.

Aşkta mutluluk için önce içe dönüp kim olduğumuzu bulmak gerekir. Bu yaşadıklarımız gerçekten bizim istediklerimiz mi bunları bize aslında başkaları mı yükledi, aslında bunlara inanmıyor veya istemiyor da olabilir miyiz?.. Evren gerçekten istediklerinizi veriri, bazı şeyler olmuyorsa aslında siz gerçekten istemiyor olduğunuz içindir. Dünya bir okuldur, aşkta da ilişkilerde de öğrenmeye geldik. Karşımızdaki kişi bizim aynamız, suçlamayalım, nedenleri bulalım.

Spiritüel yasalara göre istemek ve bunu çok net belirtmek çok önemlidir. Mesela bana danışan çoğu kişi “zaten istiyorum daha ne!” diyebiliyor Melekler siz çok net yardım isteyince aşk sorunuzla ilgili devreye girebiliyor. Onların özgür iradesi yok bu nedenle isteklerinizde çok net olun, kalben dileyin, inanın ve gerekiyorsa bir adım atın. İstemeyi zannetmek ve gerçekten istemek arasındaki farkı da mutlaka tanıyın. Zihin sizi geçmişte tutarak bazen, artık istemekten vazgeçeceğiniz bir kişiyi de isteyin diye kamçılama durumuna sokabilir. Bizim gibi karşımızdaki kişinin de üst benliği vardır, onun rızası olmayan ve olmayacak şeyleri onu sürüklemek ego’nuzun eseri olacaktır, ilişkiye de asla hayır getirmez. Bir erkeği veya kadını istemediğini bile bile sizinle olması için ikna etmeye çalışmak, gitmeyen bir ilişkiyi ittirmek, alt varlıklarla işbirliği yaparak karma planının dışına çıkmaya çalışmak aşka birini mecbur etmek, istenmediğiniz yerde kalmaya çalışmak hem sizin tekamülünüzü tıkayacak, karma borcu yaratacak hem de en sonunda o karşınızdaki kişiyi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.

Büyük aşklar ve evlilik tamamen kadersel bir olaydır. Sizin olan biri zaten sizde kalacaktır, geçici ayrılıklara da çok fazla anlam katmıyor olmamız lazım. Ana kader planınızda yaşanacaklar bazen dünyadaki “zaman” kavramına göre geç sizi bulsa da “kısmette” olan yaşanır. Cevaplar için her zaman yakın da olsalar arkadaşlarınızın kapısını çalmayın, spiritüel anlamda gelişmek, daha bilgece düşünebilmek için cevapları bazen de tek başımıza buluyor olmamız şarttır. Daima şartlar ne olursa olsun kendi içinize merkezlenin, bazı yeni gelişmelerin olabilmesi için mevcutların bazen bitmesi gerekir. 

Aşkta en itici enerjilerden biri çaresizliktir… KISMETİNİZİN kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun” demektir. İnsanlar mutluluk, tutku, coşku, cinsellik için aşkı bekler ve seçer, çaresizce birşeyi istemek zaten olmayacağına dair enerji göndermektir. En çaresin anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz arttıkça zaten artık aşk sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale geleceksiniz.

                                    TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                            "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU
           KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için: 0535 307 95 28
F                  facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu